Google Arama
Sitemde Arama
Ölümsüz Sözler
Evrensel Bilinçte; Anlatılan Senin Hikayendir.

Tanrı Korkusu pdf


TANRI KORKUSU PDF

 Derleyen Öztürk aydın


MÜSLÜMANI İNANÇTA TUTAN ŞEY NEDİR? TANRI KORKUSUNUN DOĞURDUĞU SOUNUÇLAR HAKKINDA:

Çocukken tanrı ile korkutulan Türk halkı, bu korkudan kuranı hep yükseklere asmıştır. Çarpanın o kitabı yolluyanın, o kitabın sözlerinin sahibi zihnindeki allah korkusudur.

Aziz Nesin Türk hakına aptal, korkak, demesinin temel nedeni bu zihinsel çöküntüdür. Onun temeli bu küçük yaşlarda ailelerin yavrularının zihinlerine ektiği tanrı korkusundan ileri geliyordu.

Yaptıkları çelişkileri, aptallıkları, yozlaşmayı, bunun üzerine bina edebilirsiniz. Şayet bu "tanrı korkusu" yıkılmadan, ne argüman getirirseniz getirin kuran'da ki tüm çelişkileri, gözlerinin önüne sersenizde kifayetsiz kalacaktır.

Çünkü zihin onu "korkudan" kitabı korumaya alıyor. Korku anlayışının önünde en büyük engel oluyor. Korkudan dolayı sizin anlatığınız kitaba dair çelişkileri gözleri görmüyor. Zihni hafsalası almıyordu..

Zihni kapalı bu korku onu geri çekilmeye itiyor. Şöyle düşünüyor. Eğer allah'a olan imanımı kaybedersem bu allah beni sonsuza kadar Cehennemde yakacak. Kitaba inancı, "aptallığı" bu saf Cahilce korkusundan ileri geliyordu.

Türk halkının Aptallığı da her şeyden (cin,peri şeytan safsataları) korkar oluşuda buradan ileri geliyordu.

"Yobazın biri çıkıp, "Tuvalete gitmek günahtır." desin. Bundan dolayı altına sıçacak o kadar çok insan var ki bu memlekette." Aziz Nesin'in dediği şey, "bu korkudur" onu o hale getiren.

Uzun yıllar alır, atması kişinin merakına, gayretine, okuyup, okumalarda israrına, kalmış bir şeydir. Aşması yenmesi. Dışarıdan onu şüpheye düşürebilecek, düşünmeye sevk edecek, şeylerin dışında başka bir şey yapılmıyor.

Daha çok kişinin bu konuda göstereceği uykusuzluğa, çileye, sabrına, azmine, daha çok merakına, kalmış bir efor ile ancak aşılabilirdi.

Bu işin hızlanması, alt edilmesi için aydınların "TANRI KORKUSUNU" işlemeleri gerekir. Sürekli çağın, özellikle "Ortadoğu geneli" ve Türk halkının hastalığı budur.

Sadece eleştiri yapmak yetmez. Bugün hala eleştiri yapanlarda dahi bu korkunun izlerine rastlamak mümkün. Çoğunun "deist" olması "Agnostik" olmasının tek neden bu "tanrı korkusudur."

Ya varsa. şeklideki içine köke salan o korkudur. Bu çocukluktan aldığı o korkutmalardandır.

Bu dinden geçinenlerin, müritlerine sürekli telkinleri yine hep korkutma üzerinedir. Yoksa sürüyü, sömürüyü, kaybedecekleri için onları hep korkutarak eleştiri yapanlardan uzak tutarak, uyanmamalarını sağlıyorlar, uykuda tutarak, korkuda tutarak, onları bir robot, zombi gibi gelir kaynağı yapabiliyorlar. Şarlatanların; varlığı da yine bu korku ve korkutma üzerine yol alıyor.

Aydın muhatabını bir hasta gibi ele almalı, hastalık belli soyut hayali bir "tanrı korkusu" zihinde yaratmışlar ve dinide bu korkunun üzerine "sistem bina etmişler". Kişi inançlı, müslüman, dinci, dindar, imanlı, bu "korkuyu" nasıl aşacak?

Bilgi ile Korkulacak bir şeyin olmadığı hissine nasıl verebiliriz?

Nasıl fark edebilir? Tanrı algısını yıkması zordur, amma imkansızda değildir. Tanrıları onlara anlatabiliriz? Resimlerini göstere, göstere

Korkulacak bir şeyin olmadığını ancak yanlış bilinen şeylerin olduğunu anladığında ki, işte burada odaklanması gereken şey o dur "Tanrı korkusu" onu hapsediyor, tutsak ediyor, perdeliyor. bu perde bu hapishane bu duvar nasıl aşılabilir?

Önce muhatabın hastalığını tesbit edecek, sonra tedavisi uygulanacaktır.

"Türkiye hasta! Ahlaken hasta, düşünce olarak hasta, eylem olarak hasta! Gerçekten hasta! Aziz Nesin'in tesbiti doğrudur.

Bu hastalığının nedenini size söylüyorum "TANRI KORKUSU OLAN İNANÇTIR."

Bu Tarikatler, Cemaatler, neden yurt acıyor, neden? Küçük yaşarda bu korkuyu aşılamak için. Daha sonra ömür boyu onları sömürmek kolay olacaktı. Kitabın içindeki korkutucu hikeyeleri, masalları, yalanları, akla mantığa ters sözde mucize denen safsataları, yalanları, dayattığınızda muhatapları, bağlıları, korkudan onlar yalan da olsa, inanç getirecek, korkudan onlara sıkı sıkıya bağlılık getirip sarılaçaktır.

Bu yazıyı bu konulara kafa yoran, zaman harcayan, ancak anlayabilir. Sıradan insanların anlaması zordur.

Yazının bütününe bakamaz onlar, okusada anlamaz, kavramazlar. Putperest şöyle inanç getiriyor. Bu kitap ne diyorsa doğrudur.. Bu doğrudur sözü, onu yolluyana olan içten korkusudur.

Korku köklü çocukluktan olduğu için atılmasıda zor ve zaman alır. Malesef ki, yüzleşmedikçe sizler çoğu insanın bunu aşamadığını göreceksiniz? Kişi ne kadar okumuşta olsa Prf. Dr. Doc' da olsa burada takıntılı olduğunu fark edeceksiniz...

Ağacın, dalbudağı yaprakları dinin dışa vurumlarıdır. "Tanrı/allah korkusu da o ağaçın gövdesidir. "

Unutmayın.

Müslümanın "Aklı allah kokusu" ile kilitlidir. Din eleştirisi yapmadan önce muhatabın anlayışının seni anlamasını asla bekleme. Almaz, anlamaz, aklı kapalı zihnii kilitli. Korku ona engel olmaktadır.

Ortadoğu halkı, yazarı, çizeride dahil yüzeyseldirler, hep şikayet ederler, olayı derinlemesine ele almazlar. Bu fikir düşünce birden bire bende uyanmış, anlayış değil, uzun yıllar edindiğim çabanın okumaların düşünmelerin aklın, sınırlarının zorlanması, sonucu ortaya çıkan bir sonuç, durumdur.

Çitler dolusu yalan, uydurmuşlar temelinde "tanrı korkusu" var, satması bu yüzdendir. Sayfalarca kitap yaz, dini eleştir yetmez. Binanın temeli dururken, katları ile başlanamaz. Eğer sen samimi isen, art niyetli değilsen, başka nedenler gözetmiyorsan ne dediğimi anlaman gerekir.

Bu yazıyı daha çok hastalığı başka yerde arayanlara bir ikaz, bir uyarı niteliğindedir. Bu işi kitap satarak, mesek edinmeyenler, mutlaka anlayacaklar, ve onlara bu yazım bir ışık olacaktır.

*

Korku akıl katilidir. Frank Herbert

Korku, mantığın düşmanıdır. Frank Sinatra

Korku tamamlanmamış bilgidir. Agatha Christie

Allah'a inanmak otomatik bir çocukluk alışkanlığıdır. Jean Meslier

Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mikhail Bakunin

Tanrı fikri, insanoğlunun affedemeyeceğim yegane hatasıdır. Marquis de Sade

Korku; İnsanın zihnini, vicdanını ve davranışlarını felce uğratır. Jiddu Krishnamurti

Tanrı korkusu bilgeliğin başlangıcı değildir. Tanrı korkusu bilgeliğin ölümüdür.  Clarence Darrow

Her şeyin nasıl başladığını anlayabilmek için evrenin dışında bir güç aramaya çalışmamalıyız. Stephen Hawking  (1942-2018 )

İnsanlara korku saldılar. Korktuğunda, insanın muhakemesi artık işlemez; insan düşünemez, değerlendirme yapamaz.  Jean Meslier

Tanrı korkusu yıkılmadan, din yıkılmaz!

Tanrı korkusunu aşan insan, ancak erdemli ve vicdanlı olur.

*

Mantığını kullanamayandan din çelişkileri görmesini bekleyemezsiniz! Üstelik Tanrı korkusu varken!

Özellikle Türkler bu masalları hayali uyduruk mitolojik hikayeleri çok ciddiye alıyorlar!

Senin tanrın, Gemileri götüren şey "Rüzğar" diyor. Konu kapanmıştır.

Bu Kutsal dediğin kitabında "tanrın ne yaptı MOTORU BİLEMEMİŞ İŞTE Safsata olduğunu anlamak için ne ne lazım gelir!? Bir madde bunu yıkmaya yeter mi? Yeter..

Uzatmanın hiç anlamı yok.

Gerisi nedir? TİCARET, SATIŞ, PARADIR !

Putperestlerin Dini korumaya almasının nedeni, "TANRI KORKUSU'DUR. Bu aşılmadan din eleştirileri etki etmeyecek, ve mevzu uzayacaktır!

Tanrı korkusu yıkılmadan, din yıkılmaz!

Aklın işletilmesinin önündeki en büyük engel, Tanrı korkusu inancıdır. Bu korku sahibi sizi ve  anlattıklarınızı değerlendiremez. Çünkü o kimse  Zihni perdelidir. Ne ile "Tanrı korkusu" ile.  Bunu Fark etmek, çok önemlidir.

"Tanrı korkusu" Zihinsel köleliğin başlangıcıdır.

 

DİNİ BIRAKMANIN KOLAY METODU:

Çocuklara küçük yaşta, "tanrı korkusu" yüklüyorlar. Ve bu ömür boyu sürüyor.

Çözümde buradan başlar. İnançlı "tanrı korkusundan, kurana dini yalanlara tanrının sözleri olarak baktıkları için aşırı korkudan eleştiremiyorlar mutlak doğru zannediyorlar. Şüphe dahi edemeye korkuyorlar...

Korku zihni hapsediyor. Eğer bu "korku atlatılmazsa, ne anlatırsanız anlatın zaman kaybıdır.

Almazlar, anlamazlar, dinlemezler. Neden tanrı korkusudur

Allah'a inanmak otomatik bir çocukluk alışkanlığıdır. Jean Meslier

Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mihail Bakunin

Tanrı korkusundan aile namaz kılmayan çocukları dövüyorlar. Onlara sürekli baskı yapıyorlar.

Tanrı korkusundan olanca parasını arapların kucağına hacc kaygısı için birakıyorlar.

Tanrı korkusu yüzünden hayvanları her yıl kurban edip kanları akıtıyorlar.

Tanrı korkusu yüzünden çocukları sünnet ediyorlar.

Tanrı korkusu yüzünden farklı düşünen akraba ve ailesine düşman oluyorlar.

Tanrı korkusu yüzünden çocukları okula yollamıyorlar. Kendileri askere gitmiyorlar.

Eğer siz bu tanrı korkusu içinde debelenen insanlara farklı metot uygularsanız bu boşa vakit harçamak olacaktır.

İlk önce bu tanrı korkusunu aşmaları için tanrıların birer insan olduğunu ve hepsini tanıtarak öldüklerini söylemeniz anlatmanız gerekir...

Bir inançlı din eleştirilerini neden kabul etmiyor? Onu engelleyen şey nedir?

İnançlı bireyin, beyninde "Tanrı korkusu" onun algısını, anlayışını muhakeme yetisini, kısıtlıyor, hapsediyor, hatta felç edebiliyor!

Ancak kişi bu korkuyu aştığı zaman özgür düşünebiliyor. Bilgi üretebiliyor.

Aksi halde Tanrı fikir onun önünde en büyük engeldir.

Kuranı ve diğer Kutsal saydıkları kitapları kabul ediyor olmaları onları inandıkları ve çok korktukları tanrı tarafından gönderilmiş olması fikridir.

Benim anlayışıma göre kişinin bu bağdan kurtulması sonucu eleştirel yaklaşıma çıkacağı bilmeye evrilecegi ve annesinden yeniden doğacağı gibi bir başlanğıc yapacağı ile ilgili bir tesbittir.

Günümüze kadar din eleştirisi yapanların yaptıkları doğru olmakla birlikte.

Tanrı fikrini öne almadıkları için zaman kaybetmişlerdir.

Metotları bu yönde olması gerekirdi.

Başımızın belası sadece dini metinler değildir.

Onlar olmakla birlikte inançlının kafasının içinde onu tutsak eden, Tanrı korkusudur.

Temelde Kişi inançlı birey "Cehenneme" Tanrı atacak diye hayal ediyor ve aşırı korkuyor.

Dini metinlerde,n esasen korktu denemez.

Dini metinleri yollayan Tanrı korkusudur onu engelleyen kısıtlayan.

Bu korkuda onun anlayışının önünde perde oluyor.

Onun için din eleştirileri sonuç vermiyor. Zaman kaybı bu yüzden oluyor.

 

DEİSTLER + AĞNOSTİKLER = SOFİSTLERDİR.

Dini eleştirerek, sürekli dini gündemde tutuyorlar. Dine katkı sunuyorlar. "Tanrı fikri" konusunda pek konuşmazlar. Onu zihinlerde saklı tutarlar.

Dini ayakta tutarak, dinin propagandasını yaparlar!

Tanrı korkusu  bilgeliğin başlangıcı değildir.  Tanrı korkusu bilgeliğin ölümüdür.  

Clarence Darrow

Zihninde bir Tanrı korkusu inancı olan insan, dininide korumaya alacaktır.

Din eleştirileri neden fayda vermiyor? Bu yüzden, daha çok katkı gibi olur!

Bilimsel olarak varlığı isbat olmayan bir şey yok hükmündedir.







ÖNCELİK VE “TANRI FİKRİ” HAKKINDA BİR DEĞİNİ:

Her insan “deist” olsa ne olacak? Bir insanın kafasının içinde bir ur gibi tanrı fikiri yine kutsal olarak kalacaktır. Dinin uzun yıllar ayakta kalmasının nedenlerinden biriside budur. Önce Bireyin zihninde kutsalın yıkılması esastı. Buda Tanrı fikri denilen bu kurguyu anlatıp işi temelinden söküp atmaktır.
Yaşar Nuri Öztürk ve Ülkemizde Arif Tekin, Turan Dursun, İlhan Arsel, Gibi Yazar ve düşünürler bunu dini islamı kuranı kitaplarında hep eleştirmişlerdir. Ancak bana göre dinlerin özünü ve temeli teşkil eden “Tanrı fikrini” yıkmadıkca bu işi bir tık ileri taşımak imkansızdır. Anlatılan eleştiriler doğrudur ancak “Metod” yanlıştır. Tanrısız din eleştirisi hep eksik kalacaktır. Zira zihinde bir kutsal birakmak tekrar o inancın filizlenmesine yol acaktı. Zira Tanrı fikri içinde taşıyan her bireyin muhakeme yetisi olmayacaktı. O kutsal Tanrı inancı doğru düşünmesine engel olacaktır. Bilim insanları örnek gösterenler mutlaka bu konularda da araştırma yapmaları gerekmez mi? Atatürk'ü İkide bir dillendiren islam eleştirmenleri niçin Jean Meslier'in Sağduyu" Kitabını okumazlar onu tanıtmazlar? Neden niçin? İşlerine mi gelmiyor yoksa gözden mi kaçıyor o kadar kitap tanıt o kadar kitap oku ama Atatürk'ün çevirtmiş olduğu kitabı es geç olmaz bu samimiyet olmaz. Eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsalar bu arkadaşlar mutlak her şeyi açık seçik ortaya dökmek zorundadırlar aksi halde İnsanların zihninde bir “Deistlik” bir “Ağnostiklik” sürüp gidecek. Bu netice vermiyecek bir boşa kürek çekmektir inanları yine dinin içinde bir inançın içinde tutmaktan öte geçmeyecek bir tekrar olacaktır. Ağacın kökü ve gövdesi dururken dalları ile uğraşılmaz.

Şu kafa nedir? Ben Allah'ın kitabını kabul etmiyorum, ama Allah'ı kabul ediyorum… bu nedir? Deistlik"
Kafada bir kutsal birakma fikri onu bütün yönleriyle ortaya koymamaktır. Tanrı mutlaka ele alınmalı bilim insanları bu konuda ne demişler. Gelmiş geçmiş ne kadar tanrı vardı?
Sanki hiç araştırma yokmuş gibi davranmak ciddiyetten uzaktır.
*
Tanrı bir varsayımdır! Friedrich Nietzsche
*
Stephen Hawking Fizikçi ve kozmolog / Bu konuda ne demiş?
“Bilimi anlamaya başlamadan önce, Tanrı'nın evreni yarattığına inanmamız doğaldı. Fakat artık, bilim çok daha ikna edici bir açıklama sunuyor.”
“Kainatı kimse yaratmadı; Kimse kaderimizi çizmiyor.”
“Bilim, tanrıyı gereksiz kılıyor.”
“Tanrı'ya bir ihtiyaç yoktur. "Stephen Hawking
*
"Tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenenlerden çok daha fazladır. Erica Jong
*
Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mihail Bakunin
Muhakeme yeteneğini yok eden hastalık din belası mıdır yoksa Tanrı belasımıdır?
*
"Eğer gökyüzünde bir şeye saldıracak isen, tanrıyı hedef almalısın.
"Vicdan, insanın içindeki tanrıdır. Victor Hugo
*
Tanrı kavramının kaynağı, insanın duyduğu acıda, korkuda ve tedirginliktedir. Baron d'Holbach
*
"Tanrı fikri, insandaki adalet isteğini ortadan kaldırır ve insan özgürlüğü önündeki ciddi bir engeldir.
"En başta, ilahiyatın ilahi zorbalığına, tanrı’nın hayaline başkaldırmak gerekir. "Tanrı fikri insanın mantığını ve muhakeme yetisini yok eder. Mihail Bakunin
*
Zihninde bir tanrı fikri olan insana, din eleştirisi yapılmaz. Bu yanlış insana, doğruları anlatmaktır.
Ve metot yanlıştır!
*
İnsanlar Tanrı'ya inanırlar çünkü öyle şartlandırılmışlardır. Aldous Huxley
*
Çoğu insanın Tanrıya inanması küçük yaştan öyle yetiştirildikleri içindir. Bertrand Russell
*
"Tanrı'ya inanmak otomatik bir çocukluk alışkanlığıdır.
"Tanrı'nın varlığı kanıtlanmamıştır.
"Tanrı bir ruhtur demek, hiçbir şey söylememek, hiçbir anlam ifade etmemektir. Jean Meslier
*
"İnsanlık Allahı yarattı. Nihayet insanlık vicdanında bir kuvvet yarattı. O da işte Allah’tır. Herşeyi ondan beklediler, ondan istediler. Hastalıktan, felaketten korunmayı hep Allah’larından istediler.” Mustafa Kemal Atatürk

EsenKalın.