Google Arama
Sitemde Arama
Ölümsüz Sözler
Felsefe ve Bilim Evrensel Bilinçte; Anlatılan Senin Hikayendir.

SENARYO

 


Jean Meslier’in Kısa Biyografisi


Jean Meslier (1664-1729)  Fransız rahip ve filozof. Din ve din adamlarına olan güvenini kaybetmesinin ardından din eleştirisi yapan Meslier, ateist olmuştur. Meslier'nin eleştirileri sadece Hristiyanlıkla sınırlı kalmayıp diğer tüm dinleri kapsıyordu. Vikipedi

--------------------------------

KARANLIKTAN AYDINLIĞA:
Jean Meslier’in İki Dönemi
“Aydınlanma beklenmedik bir kaynaktan gelebilir.”

Senaryo
Yazan:  Ölümsüz Sözler
Tarih: 25.05.2025
Tür: Tarihi Drama / Felsefi Biyografi
Tema: Aydınlanma, sorgulama, inanç ve özgürlük
Ana Karakter: Jean Meslier (1664-1729), Fransız (rahip) ve ateist filozof

Yardımcı Karakterler:

  • Pierre: Meslier’in sadık arkadaşı, köylü bir çiftçi, saf ve inançlı.
  • Marie: Meraklı bir köy kızı, Meslier’in fikirlerinden etkileniyor.
  • Antoine: Kilise karşıtı bir gezgin, Meslier’in aydınlanma sürecinde katalizör.

Giriş: Karanlıkta Bir Işık Arayışı
1690’lar, Fransa, Étrépigny köyü. Sahne, taş duvarlı, loş bir kilisede, akşam saatlerinde açılır. Mum ışıkları titriyor, gölgeler duvarlarda dans ediyor. Jean Meslier, rahip cübbesiyle mihrapta, İncil’den bir pasaj okuyor. Köylüler, ahşap sıralarda diz çökmüş, huşu içinde. Ancak Meslier’in yüzünde bir huzursuzluk; gözleri, içindeki büyüyen soruların ağırlığını taşıyor.

Sahne 1 (Akşam, Kilise İçi):
Meslier, kürsüde, İncil’den okurken sesi titriyor.
Meslier: “Tanrı’nın yolunda yürüyün, zira O’nun sevgisi sonsuzdur… Ama içimde bir ses fısıldıyor: Her din bir saçmalıktır. Nasıl olur da bu sözler, bu kutsal metinler, insanın aklına zincir vurur?”
Köylüler, Meslier’in son cümlesini duymaz, ama Pierre, arka sıralarda, dostunun dalgınlığını fark eder.

Sahne 2 (Akşam, Kilise Bahçesi):
Gündüzün son ışıkları sönmüş, kilise bahçesinde hafif bir sis yükseliyor. Pierre, Meslier’in yanına yaklaşır.
Pierre: Jean, bugünkü vaazında bir şey eksikti. Her zaman içimizi ısıtan o ateş… Sanki kalbin burada değildi. Ne oluyor sana?
Marie: (Yaklaşarak) Evet, Peder, Pierre haklı. Sizin sözleriniz hep umut verirdi, ama bugün gözleriniz uzaklara dalmış gibiydi.

Sahne 3 (Akşam, Kilise Bahçesi):
Pierre: Bilmem, Jean, gözlerinde bir şey var. Sanki bir şey arıyorsun, ama bulamıyorsun. Tanrı’yla mı konuşuyorsun, yoksa başka bir şey mi?
Meslier: (Derin bir nefes alır) Pierre, Marie, bazen Tanrı’nın yolları bile karanlık görünüyor. Din, ahlakı felce uğratır, diyor bir ses içimde. Ama bunu yüksek sesle söylemek… Günah mıdır, sizce?

Sahne 4 (Gece, Meslier’in Kilise Odası):
Meslier, loş odasında, mum ışığında yalnız. Masada İncil açık, ama altında gizlenmiş bir Montaigne kitabı. Sayfaları karıştırırken fısıldar.
Meslier: “Ruhaniyet bir ham hayaldir. Bu sözler, bu kutsal metinler… Gerçek mi, yoksa insanın korkularının gölgesi mi?”

Sahne 5 (Gündüz, Kilise Bahçesi):
Güneş, köyü ısıtıyor. Meslier ve Pierre, bir bankta oturuyor. Kuşlar cıvıldıyor, ama Meslier’in yüzü ciddi.
Pierre: Jean, senin vaazların hep içimizi ısıtırdı, ama şimdi… Sanki bir yük taşıyorsun. Nedir bu yük? Bize anlat, dostum.
Meslier: Pierre, Tanrı’nın yolunu sorgulamak günah mıdır? Allah’a tapmak bir mevhuma tapmaktır, diyor aklım. Ama bir rahip olarak susmalıyım, değil mi? Görevim bu.

Sahne 6 (Gündüz, Kilise Bahçesi):
Pierre: (Şaşkın) Günah mı? Jean, sen rahipsin! Tanrı’nın sözünü taşıyorsun. Nasıl böyle şeyler söylersin?
Meslier: (Hüzünle) Bazen, Pierre, yolun kendisi karanlık görünüyor. İnsan ne sofu doğar ne dinci. Peki, neden bu zincirler? Neden aklımı susturayım?

Sahne 7 (Gece, Kilise Odası):
Meslier, odasında, mum ışığında İncil’i kapatır.
Meslier: “Tüm dinlerin kökeni cehalet ve korkudur. Bu korku, beni mi esir alacak, yoksa aklımı mı özgür bırakacak?”

Sahne 8 (Gündüz, Köy Yolu):
Meslier, köyde bir evi ziyaret ediyor. Marie, ona bir tabak ekmek sunuyor. Öğle güneşi, köyü aydınlatıyor.
Marie: Peder, Tanrı neden bu kadar acı çekmemize izin veriyor? Babam hasta, tarlalar kurudu… Neden böyle bir plan?

Sahne 9 (Gündüz, Köy Evi):
Meslier: (Duraksar) Marie, Tanrı’nın planı… bazen bizim anlayamayacağımız kadar karmaşık. Ama doğa olayları, doğal nedenlerle açıklanır. Acılarımız, ilahi bir sınav mı, yoksa sadece doğanın akışı mı?
Marie: Siz her şeyi bilirsiniz, değil mi, Peder?

Sahne 10 (Gündüz, Köy Yolu):
Meslier, cevapsız kalır. Yolda yürürken iç sesi yankılanır.
Meslier: “Din, cahilleri mucizeyle kandırır. Peki, ben bu yalana ne kadar inanacağım?”

Sahne 11 (Gece, Köy Tavernası):
Loş bir taverna, dumanlı hava. Meslier, köşede otururken Antoine ile karşılaşır. Antoine, elinde yasaklanmış bir kitap.
Antoine: Peder Jean, İncil’inizi mi unuttunuz, yoksa kalbiniz başka bir hakikat mi arıyor?

Sahne 12 (Gece, Taverna):
Meslier: (Terslenir) Sen kimsin ki bir rahibi sorguluyorsun? Tanrı’nın hizmetkarıyım ben!
Antoine: (Gülerek) Hizmetkar mısın, yoksa zincirlenmiş bir akıl mı? Din, safdillik üzerine kurulmuştur, Peder.

Sahne 13 (Gece, Taverna):
Antoine, Spinoza’nın bir kopyasını uzatır.
Antoine: Bunu oku, Jean. Belki karanlığın ötesinde bir ışık bulursun. Gerçek, kilisenin gölgesinde saklı değil.
Meslier kitabı alır, korkuyla cübbesinin altına saklar.

Sahne 14 (Gece, Meslier’in Odası):
Meslier, mum ışığında Spinoza’yı okuyor. Yüzünde bir şüphe kıvılcımı.
Meslier: “Tanrıların tümünün kaynağı vahşettir. Bu sözler… aklımı uyandırıyor.”

Sahne 15 (Gündüz, Kilise Bahçesi):
Meslier, bahçede yalnız yürür.
Meslier: “Ne Allah insan için yapılmıştır ne insan Allah için. Peki, bu inanç neden bu kadar ağır?”

Sahne 16 (Akşam, Kilise İçi):
Meslier, vaazında daha cesur.
Meslier: “Her din tahakküm isteğinden doğmuştur. Tanrı adına söylenenler, kralların gücünü korur mu?”
Cemaat huzursuzlanır.

Sahne 17 (Gündüz, Köy Meydanı):
Köylüler, Meslier’in değişimini konuşuyor.
Köylü 1: Peder Jean, sanki İncil’den değil, başka bir yerden konuşuyor. Bu sapkınlık değil mi?

Sahne 18 (Gündüz, Köy Meydanı):
Köylü 2: Günah bu! Kiliseye ihanet ediyor!
Marie, uzaktan dinler, merakı artar.

Sahne 19 (Akşam, Kilise Bahçesi):
Meslier, yalnız yürürken iç sesi yankılanır.
Meslier: “Allah’a inanmak otomatik bir çocukluk hastalığıdır. Bu hastalıktan kurtulmalı mıyım?”

Sahne 20 (Gece, Kilise Yakını):
Antoine, Meslier’i bulur.
Antoine: Jean, gözlerin değişti. Spinoza’yı okudun, değil mi? Kalbin artık kilisenin değil.

Sahne 21 (Gece, Kilise Yakını):
Meslier: (Tereddütle) Okudum… ve şimdi her şey bulanık. Allah’ın lütfü denilen şey boş bir kelimeden ibarettir. Ama bu yolu seçersem, her şeyi kaybederim.
Antoine: Kaybetmek, özgürlüğün bedelidir. Devam et, Jean.

Sahne 22 (Gündüz, Meslier’in Odası):
Marie, Meslier’e gelir.
Marie: Peder, köylüler sizden korkuyor. Vaazlarınız… sanki Tanrı’yı sorguluyorsunuz. Bu doğru mu?

Sahne 23 (Gündüz, Meslier’in Odası):
Meslier: Marie, din pandora kutusudur ve bu uğursuz kutu açılmıştır. Gerçeği arıyorum, ama bu yol yalnız. Aklım, zincirleri kırıyor.
Marie: Yalnız değilsiniz, Jean. Size yardım edebilirim.

Sahne 24 (Akşam, Kilise İçi):
Başrahip, Meslier’i uyarır.
Başrahip: Jean, vaazların sapkınlık kokuyor! Kiliseyi tehlikeye atıyorsun!

Sahne 25 (Akşam, Kilise İçi):
Meslier: (Soğukkanlı) Sofu bir hükümdar bir ülke için bir beladır. Kilise, insanları karanlıkta tutuyor, Başrahip. Ben sadece gerçeği arıyorum.
Başrahip öfkelenir, Meslier’i tehdit eder.

Sahne 26 (Gece, Köy Yolu):
Meslier, kiliseden çıkarken kararlı bir ifadeyle yürür.
Meslier: “Ahlak ve erdem için din hiç gerekli değildir. Aklım, artık bu yalana boyun eğmeyecek.”

Sahne 27 (Gece, Meslier’in Odası):
Meslier, Montaigne okuyor.
Meslier: “Felsefe aracılığıyla edinilen ahlak erdem için yeterlidir. Neden bu gerçeği görmezden geldim?”

Sahne 28 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre, Meslier’e yaklaşır.
Pierre: Jean, neden bu kadar değiştin? Köylüler seni anlamıyor. Tanrı’ya sırt mı çeviriyorsun?

Sahne 29 (Gündüz, Köy Meydanı):
Meslier: Pierre, din, esas olarak insanların sevinç ve refahının düşmanıdır. Krallar ve rahipler, Tanrı adına yalan söylüyor. Gerçeği görmeliyiz.
Pierre: Ama bu… korkutucu, Jean.

Sahne 30 (Akşam, Kilise İçi):
Meslier, bir vaazda daha ileri gider.
Meslier: “Bir Allah’ı varsaymak, ahlaka gerekli değildir. Aklımız, özgürlüğümüzün anahtarıdır.”
Cemaat şaşkındır.

Sahne 31 (Gündüz, Köy Evi):
Marie, Meslier’e sorular sorar.
Marie: Jean, Tanrı yoksa neye inanacağız? Kalbimiz boş mu kalacak?

Sahne 32 (Gündüz, Köy Evi):
Meslier: Marie, hiçbir şey mucizelerin doğruluğunu kanıtlamaz. Aklına inan, kalbin zaten özgür. Tanrı, insanın korkularından doğdu.

Sahne 33 (Gece, Kulübe Yakını):
Antoine, Meslier’i ziyaret eder.
Antoine: Jean, soruların seni özgürleştiriyor. Kalbin artık kilisenin zincirlerinde değil.

Sahne 34 (Gece, Kulübe Yakını):
Meslier: Ama korkuyorum, Antoine. Hayır, dünya zeki bir varlık tarafından yönetilmez. Bu gerçeği söylemek, beni yok edebilir.
Antoine: Gerçek, her zaman bir bedel ister.

Sahne 35 (Gündüz, Kilise İçi):
Meslier, son vaazını verir.
Meslier: “Kültler ağır ve milletlerin çoğunluğu için yıkımdır. Tanrı adına söylenen yalanlar, insanlığı zincirliyor.”
Cemaat şok olur.

Sahne 36 (Akşam, Kilise Konseyi):
Başrahip, Meslier’i suçlar.
Başrahip: Jean Meslier, sen bir sapkınsın! Kiliseye ihanet ettin!

Sahne 37 (Akşam, Kilise Konseyi):
Meslier: İhanet eden ben değilim. Ahmak ve barbar büyükler olmasaydı din olmazdı. Sizler, cehaleti kutsal diye satıyorsunuz!
Meslier cübbesini çıkarır.

Sahne 38 (Gece, Köy Yolu):
Meslier, kiliseden ayrılır. Pierre ve Marie uzaktan izler.
Meslier: “Evrenin düzeni de bir Allah’ın varlığını kanıtlamaz.”

Sahne 39 (Gündüz, Kulübe):
Meslier, köyün dışında bir kulübeye yerleşir. Güneş, kulübeyi ısıtıyor.
Meslier: “Ey insan! Milyonlarca yıl önce ne idiysen, o olacaksın.”

Sahne 40 (Gece, Kulübe):
Meslier, masasında Hobbes’u okuyor.
Meslier: “Din pandora kutusudur ve bu uğursuz kutu açılmıştır.”

Sahne 41 (Gündüz, Kulübe):
Marie, Meslier’i ziyaret eder.
Marie: Jean, neden kiliseyi bıraktınız? O sizin evinizdi.

Sahne 42 (Gündüz, Kulübe):
Meslier: Evim aklım, Marie. İnsanın doğası bozuk değildir; bunun tersini iddia eden bir ahlak insan için değildir. Din, insanları zincirliyor.
Marie: Ama cehennem? Günah?

Sahne 43 (Gündüz, Kulübe):
Meslier: Cehennem, cehalettir, Marie. Hıristiyanlık, her din gibi, zorbalığı vaat ederek yayılmıştır. Aklına güven, o seni özgür kılacak.

Sahne 44 (Gece, Kulübe):
Antoine, Meslier’e gelir.
Antoine: Jean, yazmaya başladın mı? Dünya senin sesini duymalı.

Sahne 45 (Gece, Kulübe):
Meslier: Yazıyorum, ama korkuyorum. Ateist bir kral, dindar ve adi bir kraldan üstündür. Ama bu sözler beni idam ettirebilir.
Antoine: Korku, zincirdir. Kır onları.

Sahne 46 (Gece, Kulübe):
Meslier, Testament’ini yazar.
Meslier (Seslendirme): “Bir dini görüş ne kadar eski ve genel olursa, o kadar kuşkulu ve güvenilmezdir.”

Sahne 47 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre, Meslier’i ziyaret eder.
Pierre: Jean, köylüler seni deli sanıyor. Bazıları korkuyor, bazıları hayran.

Sahne 48 (Gündüz, Köy Meydanı):
Meslier: Delilik, gerçeği söylemekse, öyleyim. Dinin ne kadar aykırı ve kötü olduğu ne kadar tekrar edilse azdır. Gerçek, Pierre, özgürlüğün anahtarıdır.

Sahne 49 (Akşam, Kulübe):
Marie, Meslier’e bir sayfa getirir.
Marie: Jean, bu yazılar… tehlikeli mi? Köylüler konuşuyor, kilise öfkeli.

Sahne 50 (Akşam, Kulübe):
Meslier: Evet, tehlikeli. Ama gerçek tehlikelidir, Marie. Allah’ın bir kez insanlara görünmüş olduğunun kanıtı nerede? Aklımız, bu yalanları yıkmalı.

Gelişme: Sağduyunun Işığı
1700’ler. Meslier, kiliseden atılmıştır. Köyün dışında, mütevazı bir kulübede yaşıyor. Masasında Spinoza, Montaigne, Hobbes yığılı. Geceleri, mum ışığında “Testament”ini yazıyor.

Sahne 51 (Akşam, Kilise Konseyi, Flashback):
Başrahip, Meslier’i suçlar.
Başrahip: Jean Meslier, vaazların sapkınlıkla dolu! Tanrı’ya ihanet ettin!

Sahne 52 (Akşam, Kilise Konseyi):
Meslier: İhanet eden ben değilim. İnsanla hayvanları karşılaştırma, dünyada zorbalardan daha iğrenç hayvan yoktur. Sizler, Tanrı adına yalan söylüyorsunuz!

Sahne 53 (Gündüz, Kulübe):
Marie, Meslier’in kulübesine gelir.
Marie: Jean, neden kiliseyi bıraktınız? O sizin evinizdi, sizin her şeyinizdi.

Sahne 54 (Gündüz, Kulübe):
Meslier: Evim aklım, Marie. Din, sözde ‘erdem’leriyle insanları aldatmaktan başka bir şey yapmamıştır. Gerçek, insanın özgürlüğündedir.

Sahne 55 (Gündüz, Kulübe):
Marie: Ama cehennem? Günah? Bunlar gerçek değil mi?
Meslier: Cehennem, cehalettir. Hayranlık cehaletin kızıdır. İnsanlar, anlamadıklarına taparlar.

Sahne 56 (Gece, Kulübe):
Antoine, Meslier’e gelir.
Antoine: Jean, kitabın bitti mi? Dünya, senin cesaretine ihtiyaç duyuyor.

Sahne 57 (Gece, Kulübe):
Meslier: Yazıyorum, ama korkuyorum, Antoine. Paganizm, çok tanrıcılık, sanemperestlik binlerce yıl boyunca dünyanın dinleri oldu. Ama hepsi yalan.
Antoine: Yalanları yıkan sensin, Jean.

Sahne 58 (Gece, Kulübe):
Meslier, kararlı bir şekilde yazar.
Meslier (Seslendirme): “Eski ve yeni dinler, gülünç ayinlerini birbirlerinden almıştır.”

Sahne 59 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre, Meslier’i ziyaret eder.
Pierre: Jean, köylüler seni konuşuyor. Bazıları deli diyor, bazıları kahraman.

Sahne 60 (Gündüz, Köy Meydanı):
Meslier: Pierre, baskı yönetimi için, dinin himayesi, halkın galeyanına karşı zayıf bir kuşatmadır. Gerçeği söylemek, delilikse, ben deliyim.

Sahne 61 (Akşam, Köy Meydanı):
Marie, köylülere Meslier’in fikirlerini anlatır.
Marie: Jean, gerçeği söylüyor. Din, insanın sevincinin düşmanıdır.

Sahne 62 (Akşam, Köy Meydanı):
Meslier: (Marie’ye) Dinin yerine felsefe geçseydi, evrende ne kadar mutlu ve büyük devrimler gerçekleşirdi.

Sahne 63 (Gece, Kulübe):
Meslier, Testament’ini çoğaltır.
Meslier: “Bu hayatın zorluklarına karşı dini teselliler hayaldir.”

Sahne 64 (Gece, Kulübe):
Antoine, Meslier’e destek olur.
Antoine: Jean, yazdıkların bir ateş. Bu köyü, bu ülkeyi yakacak.

Sahne 65 (Gece, Kulübe):
Meslier: Ama bu ateş beni de yakabilir. Her din, çelişkileri sır aracıyla birleştirir.

Sahne 66 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie, köylülere hitap eder.
Marie: Jean’in yazdıkları doğru. Allah bir kuruntudur ve ona verilen sıfatlar birbirini yıkıma uğratır.

Sahne 67 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre, Meslier’e gelir.
Pierre: Jean, bu yazılar tehlikeli. Kilise öfkeli.

Sahne 68 (Gündüz, Köy Meydanı):
Meslier: Gerçek tehlikelidir, Pierre. Dini ilkelerin hedefi, hükümdarların zorbalığını güçlendirmektir.

Sahne 69 (Akşam, Kulübe):
Marie, sayfaları köylülere dağıtır.
Marie: Jean’in ışığını taşıyacağız.

Sahne 70 (Akşam, Kulübe):
Meslier: “Bütün dinler hoşgörüsüzdür, vicdan özgürlüğünü kabul etmez.”

Sahne 71 (Gece, Kulübe):
Antoine, Meslier’e son bir ziyaret yapar.
Antoine: Jean, sen bir devrimcisin. Yazıların dünyayı değiştirecek.

Sahne 72 (Gece, Kulübe):
Meslier: Akıl, insanı ateizme sevk eder, çünkü din saçmadır. Ama bu yol yalnız, Antoine.

Sahne 73 (Gündüz, Kulübe):
Meslier, Testament’ini tamamlamaya yaklaşır.
Meslier: “Batıl fikirlerin ömrü sınırlıdır.”

Sahne 74 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie ve Pierre, gizlice sayfaları dağıtır.
Marie: Jean’in sözleri özgürlük.

Sahne 75 (Gece, Kulübe):
Meslier (Seslendirme): “Çıkar duygusuyla hareket edenler, inançlı geçinen rahipler ve meslektaşlarıdır.”

Sahne 76 (Gündüz, Köy Meydanı):
Köylüler, Meslier’in fikirlerini tartışır.
Köylü 1: Bu yazılar… aklımızı karıştırıyor. Günah mı bu?

Sahne 77 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie: Günah, sorgulamamaktır. Allah’ın varlığı kanıtlanmamıştır.

Sahne 78 (Gece, Kulübe):
Meslier, son sayfaları yazar.
Meslier: “Ruh nedir? Bir ruhun varlığı saçma bir varsayımdır.”

Sahne 79 (Gündüz, Köy Yolu):
Marie, köylülere hitap eder.
Marie: Jean’in yazdıkları, özgürlüğün anahtarı.

Sahne 80 (Akşam, Kulübe):
Meslier: “İman yalnızca zayıf, bilgisiz ya da tembel kişilerde kök salar.”

Final: Aydınlığın Mirası
Meslier, yaşlıdır. Testament’i tamamlamıştır. Kitabı gizlice yayılır.

Sahne 81 (Gece, Kulübe):
Meslier, son satırlarını yazar.
Meslier (Seslendirme): “Ey insanlar, aklınızı kullanın. Dinlerin zincirlerinden kurtulun. Özgürlük, sağduyudadır.”

Sahne 82 (Gece, Kulübe):
Mum söner. Karanlıkta bir ışık parlar.
Meslier: “Dünyada Allah’ın nimetinden başka bir şey görmemek budalalıktır.”

Sahne 83 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie ve Pierre, Testament’i okur.
Marie: (Ağlayarak) Jean, bize gerçeği bıraktı. Allah ve din, hayalgücünün ham hayallerinden başka bir şey değildir.

Sahne 84 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre: Ama bu gerçek, tehlikeli. Ne yapacağız?
Marie: Yayacağız. Jean’in ışığını taşıyacağız.

Sahne 85 (Akşam, Köy Yolu):
Marie ve Pierre, sayfaları köylülere dağıtır.
Marie: “Rahipler, cennet umuduyla avutuyor, ama cehennemin cezalarına gözlerini kapatıyor.”

Sahne 86 (Gündüz, Köy Meydanı):
Köylüler, yazıları okur.
Köylü 1: Bu sözler… günah mı?

Sahne 87 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie: Günah, sorgulamamaktır. Aslı astarı olmayan şeylere inanan insan, korkuyu arzular.

Sahne 88 (Akşam, Paris Salonu):
18. yüzyıl sonları. Voltaire ve Diderot, Testament’i tartışır.
Voltaire: Bu rahip, bir devrimci! Cesaretine hayranım.

Sahne 89 (Akşam, Paris Salonu):
Diderot: Meslier, karanlığı yırttı. İnsanların yakarışları Allah’ın yönetiminden hoşnut olmadıklarını kanıtlar.

Sahne 90 (Akşam, Paris Salonu):
Voltaire, Testament’ten bir sayfa okur.
Voltaire: “Her din, tanrısallıktan korkma duygusu vermeye çalışır.”

Sahne 91 (Akşam, Paris Salonu):
Diderot: Meslier’in sağduyusu, insanlığın yolunu aydınlatacak.

Sahne 92 (Gece, Kulübe Görüntüsü):
Meslier’in kulübesinde yanan mumun görüntüsü.
Meslier (Seslendirme): “Din ve metafizik ahlakı, insanın doğasına zıttır.”

Sahne 93 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie, köylülere hitap eder.
Marie: Jean’in yazdıkları, özgürlüğün anahtarı. Sefaletin önünü almak, daha insancıl olmaz mıydı?

Sahne 94 (Gündüz, Köy Meydanı):
Pierre: Ama kilise bizi cezalandırır.
Marie: İlahiyatçı Allah’ını insanlığın eksiklerinden kurtarmaya boşuna çalışıyor.

Sahne 95 (Akşam, Köy Yolu):
Meslier’in yazıları, Avrupa’ya yayılır.
Meslier (Seslendirme): “Çocuklarını mutsuz etmek için dünyaya getiren bir kimseye, sevecen baba denilebilir mi?”

Sahne 96 (Akşam, Paris Salonu):
Voltaire, bir salonda konuşur.
Voltaire: Meslier, Aydınlanma’nın temelini attı.

Sahne 97 (Akşam, Paris Salonu):
Diderot: “Dinin gereksizliğini kanıtlayan şey, anlaşılmasının olanaksız olmasıdır.”

Sahne 98 (Gündüz, Köy Meydanı):
Marie ve Pierre, köy meydanında toplanır.
Marie: Jean’in mirası, aklın zaferi.

Sahne 99 (Gece, Kulübe Görüntüsü):
Ekran kararır. Meslier’in sesi yankılanır:
Meslier (Seslendirme): “Karanlıktan korkmayın. Zira aklınız, en parlak ışıktır.”

Sahne 100 (Gece, Kulübe Görüntüsü):
Ekranda yazı belirir:
“Jean Meslier’in Testament’i, Aydınlanma Çağı’nı ateşledi. Onun sorgulayan bilinci, özgürlüğün meşalesi oldu.”

SON


 

___________________________________________________________________
 SENARYO: KARANLIKTAN AYDINLIĞA
10 DAK. TEASER

Yazan: Ölümsüz Sözler
Tarih: 25.05.2025
Tür: Tarihi Drama/ Felsefi Biyografi
Yer: 1720’ler, Fransa, Champaigne bölgesi, Étrépigny köyü
Temel Konu: Jean Meslier'in  köylülere duyduğu merhamet ve kilisenin baskısı.

 MESLIER’NİN ODASI (İÇ. MESLIER’NİN ODASI - GECE)
Küçük, sade bir oda. Duvarlarda çatlaklar, tahta bir masa, üstünde dağınık kâğıtlar.
Jean MESLIER (40’lı yaşlar, yorgun, derin düşünceli, ama gözlerinde bir kararlılık) mum ışığında tüy kalemiyle yazıyor. Kâğıtlarda “Sağduyu” yazıları. Dışarıda rüzgâr uğulduyor, cam titriyor. Kapı sertçe çalınır.

MESLIER
(başını kaldırır, temkinli) Kim o?

PIERRE (O.S.)
Peder Meslier, benim, Pierre! Aç kapıyı, konuşmamız gerek!
Meslier, yazıları hızlıca bir kumaşın altına gizler, mum ışığını düzeltir, kapıyı açar. PIERRE (50’li yaşlar, otoriter, kaşları çatık, kilise görevlisi) içeri girer, cübbesinin etekleri hışırdar.

PIERRE
Vaazların köylüleri huzursuz ediyor, Peder. Tanrı’ya şüphe mi düşürüyorsun?

MESLIER
(sakin, iğneleyici) Huzursuzluk mu, Pierre? Köylüler açlıktan ölürken, kilisenin altın kadehleri mi onları sakinleştirecek?

PIERRE
(öfkeli) Bu sözler tehlikeli! Tanrı’nın düzenine karşı gelmek, ruhunu cehenneme yollar!

MESLIER
(Sağduyu’dan, dolaylı) Tanrı’nın düzeni dedikleri, insanları korkuyla zincirlemek değil mi? Akıl, bu zincirleri kırmalıdır.
Pierre, gözlerini kısar, şüpheyle Meslier’ye bakar. Mum ışığı titrer, gölgeler duvarda dans eder.

PIERRE
Seni izliyoruz, Peder. Bir hata yapma. Kilise, böyle sözleri bağışlamaz.
Pierre kapıya yönelir, son bir kez dönüp bakar.

MESLIER
(fısıldar, kararlı) Gerçek, karanlıkta da parlar.
Pierre çıkar. Meslier kapıyı kapatır, masasına döner, kumaşı kaldırır, yazmaya devam eder. Kamera, kâğıda zum yapar: “Bütün dinler, insan aklını köleleştirir.”
KESME:
___________________________________________________________________

 İletişim:  pusulasozler@gmail.com